DNV GL

TECHNOLOGY OUTLOOK 2025

DNV-GL  Grup, güvenilir ve sürdürülebilir bir gelecek için küresel etki yaratma vizyonuna sahip, dünya çapında 100’ü aşkın ülkede yaklaşık 15.000 çalışanıyla hizmet veren ve kendisini global bir aktör olarak tanımlayan bir kuruluştur.

DNV-GL Grup, 2016 yılında yayımladıkları “Technology Outlook 2025” adlı raporda; toplumsal, ekonomik, jeopolitik ve çevresel faktörleri ve değerleri ele alarak 2025 yılındaki dünyanın resmini çizmiş ve insanlığı bekleyen geleceğe yönelik öngörülerde bulunmuştur.

Raporda yer alan bazı öngörüler, toplumsal konularda; küresel nüfusun 8 milyara ulaşacağı ki nüfus artışının çoğunun gelişmekte olan ülkelerdeki artışla yaşanacağı, Asya ve Afrika’da eğitim seviyesinin giderek yükseldiği ve buna bağlı olarak 2030 yılına kadar Çin’in tek başına, çalışan nüfusunun Avrupa ve Kuzey Amerika’dan daha eğitimli olacağı, dünyada artan şehirleşme oranıyla birlikte şehirde yaşayan nüfusun beş milyara ulaşacağı, sağlık hizmetlerinin kayda değer bir oranda hastaların kişisel profiline daha uygun hale getirileceği, ekonomik konularda; ekonomik büyümenin devam edeceği, kişi başına küresel gayri safi yurtiçi hasılanın 2010 yılından 2030 yılına kadar %50’den daha yüksek bir oranda artış göstereceği fakat küresel ekonomik büyüme hızının bu süre zarfında azalacağı, gelir eşitsizliğinin hem kadın ve erkekler arasında hem de kırsal nüfus ile şehir nüfusu arasında devam edeceği, birikmiş küresel net kamu borcunun 2035 yılına kadar küresel gayrisafi yurt içi hasılaya yaklaşacağı veya geçeceği, jeopolitik konularda; Amerika, Çin ve Avrupa Birliği’nin küresel jeopolitik sahnede egemen olacağı fakat Çin’in jeopolitik ağırlığının göreceli olarak daha yüksek olacağı, enerji ve doğal kaynaklara ulaşım üzerindeki rekabetin gelecekteki jeopolitik gücün temel belirleyicisi olacağı, çevresel konularda; dünya üzerinde çölleşmenin devam edeceği, küresel gıda talebinin hızla artacağı, 2025 yılına kadar dünya nüfusunun üçte ikisinin su sıkıntısıyla yüzleşeceği şeklinde sıralanmıştır.

Rapor’un Technology Outlook bölümü altında üç temel başlık ele alınmıştır. Sırasıyla deniz taşımacılığı, enerji ve doğa bilimleri’dir.

Deniz Taşımacılığı başlığı altında, deniz taşımacılığının 2025 yılında geleceği nokta; nakliyatın dijitalleştirilmesi, enerji tasarrufu ve yakıt çeşitlerinin genişletilmesi, güvenlik alanındaki iyileşmeler, gemi yapımı ve üretimi bağlamlarında ele alınmıştır. Gelecek on yıl içerisinde yeni birçok iletişim teknolojilerinin iletişimi genişletip daha kolay hale getireceği dile getirilirken 2025 yılına doğru data transfer oranlarının artacağı ve transferler için gerekli olan maliyetin azalacağı aktarılmaktadır. Yanı sıra birçok kaynaktan toplanacak bilginin endüstrideki çalışanlara, bilgiye dayalı karar verme imkanı doğuracağı ve güvenlik anlamında programlamaya bağlı kontrol sistemlerinin, çalışanlara karmaşık işlemler esnasında yardımcı olacağı ifade edilmektedir. Ayrıca gemi dizaynına yönelik ifadelere yer verilen raporda, gemi dizaynının birçok etkenle birlikte CO2 salınımına etki ettiği, buradan hareketle 2025 yılına gelindiğinde daha fazla geminin daha az balast ve daha hafif materyal kullanılarak dizayn edileceği belirtilirken bu noktada alternatif yakıtların önemine de vurgu yapılıyor.

Enerji Sektörü başlığında ise giderek artan enerji tüketimi dile getirilerek 2025 yılına doğru enerji sektöründe; doğalgaz üretiminin artması, nükleer enerji üretiminin gelişmesi, kömür üretiminin tepe noktasına ulaşması ve ardından düşüşünün görülmesi, petrol ürünleri kullanımının hızlı bir şekilde düşüşü ve yenilenebilir enerji sektöründe gelişen sürekli kapasite alanı öngörülüyor. Ayrıca enerji alanında yaşanacak muhtemel tüm gelişmelerin politika ve düzenlemelerden kesin bir şekilde etkileneceği raporda vurgulanan önemli bir nokta olarak görülmektedir.

Doğa Bilimleri başlığı altında ise temel olarak doğa bilimlerindeki teknoloji trendleri ele alınmış ve ve teknolojinin sektörler bazında (gıda, sağlık gibi) 2025 yılına doğru uygulama alanları ve çeşitlerinden bahsedilmiştir. Doğa bilimlerinde teknolojinin her çeşidinin değişime öncü olacağı ve geleceğin doğa bilimlerini yaratacağı öngörüsünde bulunulmuştur. Dahası gelişen teknolojinin doğa bilimlerinin çözülmesi beklenecek yepyeni sorunlarla karşı karşıya bırakacağı söylenmiştir. 2025 yılında sağlık sektörünü belirleyecek temel teknolojik trendler; ilaçların kişiselleştirilmesi, genom bilgisine göre yapılan operasyonlar, 3D printing teknolojisinin kullanılması nanoteknolojik uygulamalar ve mobil sağlık uygulamaları olarak sıralanmıştır. Veri kullanımının sağlık sektöründe çok önemli bir yer edineceği ifade edilen raporda veri kullanımı, veri güvenliği, kişisel bilgilere saygı ve sorumlulukların kullanımı gibi bazı sorunlarla baş edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır.

Tüm canlı türlerinin devamlılığı için hayati rol oynayan okyanusların sürdürülebilirliği özel başlığını da içeren raporun içeriğine buradan ulaşabilirsiniz.

Sibel Baysallar

 

 

 

 

Menüyü Kapat