2016lifesci

Deloitte 2016 Global Life Sciences Outlook: Moving Forward With Cautious Optimism

Yaşam Bilimleri endüstrisi olarak bir şemsiye tanım içerisinde değerlendirilen ilaç, biyo teknoloji ve biyomedikal teknolojileri endüstrileri ekonomik krizler ve sağlık reformları sonucu fiyat baskısına rağmen ekonomik belirsizliğin devam ettiği ortamda diğer sektörlere göre oldukça iyi performans gösterdiği görülmektedir. Deloitte'nin Yaşam Bilimleri Raporunda yaşam teknolojilerini içeren şirketlerin karşılaşmasını beklediği risklerin başında ekonomik belirsizlik, nüfus yapısındaki değişimler, vergilendirme yapısı ve sağlık sektöründeki korumacı reformist hareketler ve sağlık imkanlarına erişimin önündeki engeller olarak sıralanmaktadır.

Birçok ülke özellikle ilaç fiyatlarında yaşanan artışı önlemek için sağlık sisteminin kapsayıcı yapısında özellikle fiyatların kontrol edilmesine yönelik bir çok reform önerisini gündemine almıştır. İlaç ve biyo teknoloji ürünlerine yönelik bu fiyat baskısını rağmen medikal tanı ve medikal teknolojilerde sağlanan yeni hizmetler şirketlerin kazanç ve gelirlerindeki önemli bir paya sahip olduğu görülmektedir.

Yaşam Bilimleri alanında faaliyet gösteren şirketlerin üzerindeki pozitif ve negatif yönlü etkiler barındıran değişimler şirketlerin alternatif kazanç kanalları yaratmasına yönelik arayışları da tetiklemektedir. Rapora göre kişiselleştirilmiş medikal bakım paketleri ve dijital sağlık hizmetleri bu çabalarda yatırım yapılan öncelikli alanlar olarak değerlendirilmektedir. Kişiselleştirilmiş medikal bakım paketlerinde bireyin genetik ve bireysel sağlık bilgisi, klinik karar destek sistemleri ve düşük maliyetli erken tanı sistemlerini içeren yapı içerisinde her bir bireye özel ilaç ve tedavi yöntemini yapay zeka uygulamaları yardımıyla elde etmek hedeflenmektedir.

Raporda vurgulanan bir diğer alternatif kazanç kanalı ise dijital sağlık uygulamalarıdır. Sağlığa yönelik sosyal medya uygulamaları, tele-sağlık ve mobil sağlık dijital sağlık uygulamalarının çatı terimi olarak ele alınmaktadır. Tele-sağlık, genetik kalp yetmezliği, yüksek tansiyon, diyabet gibi kronik hastalıklardan muzdarip düşük yoğunluklu bakım gerektiren hastaların yaşam kalitesini sürekli bakıma muhtaç olmayacak biçimde devam ettirmesine yönelik bakım hizmetlerinin bütünü olarak adlandırılmıştır. Mobil sağlık ise güncel iletişim teknolojilerine bağlı olarak istenilen tıbbi bilgiye her yerden erişimi hedefleyen bir sağlık hizmetleri paketi olarak değerlendirilmektedir.

Deloitte'nin hazırladığı Yaşam Bilimleri Genel Görünüm 2016 raporunun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Kemal Yayla

Menüyü Kapat